Zeytinde ve zeytinden üretilen zeytinyağında oleik asit, linolik, palmitrik ve stearik asitler, hidrokarbonlar ve A,D,E ve K vitaminleri bulunur.
Oleik asit insan bünyesinin kendisinin yapamadığı ve dışarıdan almak zorunda olduğu bir madde olup, yüksek tansiyon riskini azaltır ve kemik gelişimine katkıda bulunur. Zeytin ve zeytinden yapılan ürünlerde (zeytin ezmesi, zeytinyağı vb.) bolca bulunur. Linolik asit ise kötü huylu kolesterolü düşürücü bir etkiye sahiptir.
İçerdiği A,D,E ve K vitaminleri vücutta antioksidan etkisi gösterir ve hücrelerin yenilenmesini sağlar. Böylece, dokuların yaşlanmasını önler ve beyin fonksiyonlarını korur. Ayrıca, kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olur.
Zeytinyağı cildi yumuşatır, besler ve deri altını bir battaniye gibi sararak üşümeyi önler.
Gastrid ve ülsere karşı koruyucudur.
Oleik asit, süt veren annelerde bebeğin sinir dokularının ve beyin hücrelerinin gelişmesini sağlar.
100g zeytin, içerdiği 170 kcal ile çocuklar için zengin bir enerji kaynağıdır.
Özetle Zeytin ve zeytinden elde edilen zeytinyağı tam olarak, Lezzet ve Sağlık Kaynağıdır.
Zeytinyağını doğrudan güneş ışığı görmeyen serin yerlerde (20 °C–25°C) saklayınız. Zeytinyağı her türlü kokuyu çeker, bu nedenle yabancı koku olmayan yerlerde saklanmalıdır. Ağzının kapalı olmasına dikkat ediniz. Zeytinyağı ağzı açık olarak uzunca bir süre hava ile temas ederse tadı bozulmaya başlar; asitliği de yükselir. Usulüne uygun olarak saklanan Natürel ve Riviera zeytinyağları özelliklerini kaybetmeden 2 yıl içinde tüketebilirsiniz.
ZEYTİN NASIL SAKLANIR?
Zeytin ürünlerini kuru, serin bir yerde saklayınız; güneş ışığı, ısı ve nemden koruyunuz. Zeytinleri, ağzı açıldıktan sonra kendi ambalajında ve buzdolabında muhafaza ediniz. Salamura suyundaki ürünleri kendi salamurasında tutunuz. Yağlı ürünleri ise özelliğini kaybetmemesi ve yağının dibine çökmemesi için ara sıra alt üst ediniz. Ezmelerin içinde doğal zeytinyağı bulunduğu için buzdolabında kristalize olması doğaldır, normale dönmesi için yemeden önce oda sıcaklığında kısa bir süre bekletiniz.
Zeytin ağacı bilgilerine göre ilişkin mevcut en eski veri Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik çalışmalarda ortaya çıkarılan 39.000 yıllık zeytin yaprağı fosilleridir. ’daki Sahra bölgesinde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda ise M.Ö. 12.000'e ait zeytin ağacı bulgularına rastlandı. İlk zeytin hasadının ne zaman ve hangi uygarlık tarafından yapıldığıysa bilinmemektedir.Antik Yunanda elaia, Latince olea, İbranice “zeyt” olan zeytinin, tarihin en eski çağlarından günümüze uzanan bir öyküsü vardır.M.Ö. 17. yy’da kurulan site devleti Atina koruyucusunun hangi tanrı olacağı tartışması patlak verdiğinde, baş tanrı Zeus; Tanrılar Meclisi’ni toplayarak insanlığa en değerli armağanı veren tanrının, bu güzel kente koruyucu olacağını duyurur. Denizler tanrısı Poseidon, denizin tuzlu sularından bir savaş atı yaratır ve Akdeniz rüzgarlarıyla yarışacak bir hızda olduğunu iddia eder. Bilgelik, sanat ve savaş tanrıçası, kalkan taşıyan Pallas Athena ise bir zeytin dalı yaratır. Yarattığı bu dal büyüyüp ağaç olacak ve yüzyıllarca yaşayacak, meyvesinden ve yağından lezzetli yemekler yapılacak, yağı yaraları iyileştirecek ve geceleri aydınlatacaktır.Bahsi geçilen şey zeytin yağdır.Yarışı Athena kazanır ve zeytin Akdeniz için bereket, barış ve kültür sembolü olur.Şimdilerde ise Yakın dönemde ortaya konan bilimsel çalışmalar neticesinde Santorini Adasına özgü bir bakteri türünün, rüzgarlar vasıtasıyla tüm Akdeniz’e yayılıp zeytinleri doğal yoldan fermante ettiği ve acısını kırdığı keşfedilmiştir. Muhtemelen insanlar da bu doğal yolla fermante olmuş zeytinin tadına baktı, sahiplendi ve bir daha asla bırakmadı.Zeytin her dinde kutsaldır.Nuh Peygamber’in kasırga sonrası dünyanın düzene girip girmediğini anlamak için gönderdiği beyaz güvercin, ağzında zeytin dalı ile geri döner. O zamandan beri zeytin, barışın, huzurun ve düzenin simgesi olarak kabul edilir.Ayrıca Kuran-ı Kerim’de 6 ayette ve çok sayıda hadiste zeytinden övgü ile bahsediliyor. Nur suresi 35. Ayette, “doğuya ya da batıya ait olmayan mübarek zeytin ağacının yağı ateşe değmeden bile ışık verir” ifadeleri ile zeytin ağacının kutlu, bereketli olduğu tasvir ediliyor.Mitoloji de zeytin ağacı için "ölümsüz ağaç" denilmektedir.